Bir hafta içinde ardı ardına şiddetli türbülans olayları yaşandı.
İlk önce Londra-Singapur seferini yapan yolcu uçağı şiddetli türbülansa girdi. Yolculardan biri kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı.
İstanbul–İzmir seferini gerçekleştiren uçakta ise bir kabin memuru yaralandı.
Son olarak Doha-Dublin seferini yapan uçak Türkiye üzerinde seyrederken türbülansa girdi ve 12 yolcu yaralandı.
Uzmanlar, yaşanan olayları açık hava türbülansına bağlarken fırtına kaynaklı türbülansları radarlarda fark edebilmek mümkün. Ancak açık hava yani bulutsuz havadaki türbülanslar neredeyse görünmez olduğu için tespit edilmesi de çok güç…
ARTIŞ NEDENLERİ NELER?
NTV Meteoroloji Editörü Dilek Çalışkan, son yıllarda bulutsuz gökyüzünde olan türbülansların sayısında artış olduğunun altını çizdi.
Küresel iklim değişikliği nedeniyle sayının arttığına dikkat çeken Çalışkan, “Sıcak hava ve soğuk havanın kesiştiği noktalarda olabiliyor. 4 bin 500 metre üzerinde jet akımlarında olduğu yerlerde de olabiliyor.Bugünlerde Türkiye’de de kararsız hava koşulları var. Rüzgarlar farklı yönlerden estiği için hafif türbülanslar olabiliyor.” dedi.
KEMER AYRINTISI
Uçak Mühendisi Dr. Haluk Kul ise uçakların yeterince esnek yapılıdğını belirtip “Geniş gövdeli bir yolcu uçağının Boeing 777 ya da 380’nin yaklaşık 70-80 metrelik bir kanat genişliği var. Bunun toplamda 8 metrelik bir salınım yapma genliği var.” dedi.
“Sallanabilmesi enerjiyi absorbe edebildiğini göstermektedir.” diye konuşan Kul, “Elden geldiği kadar kemeri takalım. Kemeri de boşlukta takmayalım. çok da sıkmasın ama fazla da gevşek bırakmasın.” ifadelerini kullandı.
